Refik Halit’in “Fazla boy atan şehir” başlıklı yazısı

Refik Halit'in "Fazla boy atan şehir" başlıklı yazısı
Tan Gazetesi, 10 Ağustos 1942

Fazla boy atan şehir

Okuduğuma göre bugünkü Nevyork’un en mühim kısmını teşkil eden Manhattan adasını 1626 da Peter adında bir Hollandalı, yerlilerden birine 24 dolar kıymetinde bazı eşya vererek satın almış. Elli sene önce de baştan başa boş tarlalardan ibaret olan Maltepe – Kalamış arasını, hat boyundan denize kadar beş, on mangıra elde etmek işten bile değildi; şimdi milyonlar değerindedir. Fakat eskiden beri zaten dağınık ve fazla geniş olan İstanbulun, enine boyuna gittikçe yayılması, fikrimce, bu şehir için —lüzumsuzca uzayan bazı anormal insanlardaki gibi— önlenmesi lâzım gelen bir hastalıktır. Nüfus ve ticaret nisbeti gözetilmeden bir kısım iç mahalleler boşaltılıp daha uzaklarda yeniden yeniye sıra sıra köyler ve yazlıklar kurulması yüzünden şehrimiz eşine rastlanmamış bir “anormalie – galatı tabiat” manzarası arzediyor. Hiçbir Belediye, bu kadar az nüfusun o derece geniş, darmadağınık bir sahaya barındığı şehri, kendi kaynaklarından elde ettiği iradla idare edemez. İstanbulu. yalnız temizlik cihetinden kusursuz bulundurmak için, şehir bütçesinin son santimine kadar sarfı lâzımdır!

İstanbul, kaynayıp taşan bir kazan… O kadar taşıyor ki içinde bir sey kalmıyor, ne varsa etrafa yayılıyor. Sanki her gece, göktaşı yerine havadan köşk yağıyor. Gözlerimizi açınca bir de bakıyoruz ki kilometrelerce uzak ve daha dün çorak olan tarlalar kübik yapılarla, âfetlerle donanmış! Bunun sonu nereye varacak? Asıl İstanbul terkedilmiş bir şehire mi dönecek? Ortada bir hakikat varsa o da İstanbul meselesinin bir Belediye değil, bir devlet meselesi şeklinde mevcut olmasıdır. Bu şehri eldeki Belediye kanunlariyle ve iradlariyle idareye ne vali, ne dâhi, ne de iİâh kudreti yetişir. Büsbütün başka çeşit kararlar almak, ya şehrin yapılmasını önlemek, ya gelir kaynaklarını arttrımak, ya bugünkü teşkilâtını değiştirmek, yahut nüfusunu çoğaltıp sabit hale koymak, kısacası İstanbulu boy atma illetinden kurtaracak tedbirlere baş vurmak icap etmektedir Yoksa, suya atılan bir taşın, birbirinden geniş halkaları şeklinde çemberlene çemberlene genişliyen ve bazı azman sebzeler gibi tohuma kaçan bu şehrin bir tarafı yapılırken öteyanı daima çöker: dörtbaşı birden mamur olamaz. Ayağımızı yorganınıza, yani şehrimizi iradımıza ve nüfusumuza göre uzatmak zorundayız… Fazla uzatmak keyifli de olsa!

REFİK HALİD KARAY

Tan Gazetesi, 10 Ağustos 1942

Benzer yazılar

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.

Üste dön