Refik Halit’in 1870’de Prusya’nın Paris’i kuşattığı 4 ayda geçen “Paris Muhasarası” adlı romanı, yaşamakta olduğu II.Dünya Savaşı dönemiyle karşılaştırdığı yazısı.
Refik Halit’in “Günde bir milyon lira” başlıklı yazısı
Refik Halit’in, II.Dünya Savaşı’nın asırlara meydan okumuş medeniyetlere saygı duymayıp onları kültürel veya birçok açıdan yerle bir ettiğini, bunun yanında bizim medeniyetimizin korunması amacıyla Milli Müdafaa için ödediklerimizin bir hiç olacağını söylediği yazısı.
Refik Halit’in “Mırıntılar, kırıntılar karşısında” başlıklı yazısı
Refik Halit’in, II.Dünya Savaşı’nda teknolojinin gelişmesiyle, ölü sayısının eski savaşlara göre katlandığını vurguladığı, bu savaştan uzak kalmamıza sevindiğini söylediği yazısı.
Refik Halit’in “Pek yerinde bir tenkit” başlıklı yazısı
Refik Halit’in dönemin filmlerini eski nesillerin giyimiyle, terbiye ve teşrifatıyla alay ettiği için eleştirdiği yazısı.
Refik Halit’in “Bir Fatiha ve bir şükran” başlıklı yazısı
Refik Halit’in dönemin İstanbul Valisi Lütfi Kırdar’ı Darülaceze’yi yeniden açtığı için tebrik ettiği yazısı.
Refik Halit’in “Harp sonu krizi” başlıklı yazısı
Refik Halit’in, II.Dünya Savaşı sonunda harp zenginlerinin kötü duruma düşeceğini söylediği yazısı.
Refik Halit’in “Yeni Türkiyenin doğum günü” başlıklı yazısı
Refik Halit’in 19 Mayıs hakkındaki düşünceleri.
Refik Halit’in “Yumurtaları koruma siyaseti” başlıklı yazısı
Refik Halit’in, II.Dünya Savaşı koşullarında hala ucuzluğunu koruyan yumurtalara adadığı köşe yazısı.
Refik Halit’in “Suçlu ile suç ortağı” başlıklı yazısı
Refik Halit’in, kasiyerlik yaptığı yerden 5000 lira çalan genç adam hakkında yazdıkları.
Refik Halit’in “Göç arabalarına bakarken” başlıklı yazısı
Refik Halit’in, yazlık evlerine gidenlerin eşyalarını götüren göç arabalarının acıklı durumunu anlattığı ve evlerindeki ağır ve taşıması zor olan kışlık eşyaları yazlıklarına götürenleri eleştirdiği yazısı.