Refik Halit’in “Yetmişlik muharrirler töreni” başlıklı yazısı

Refik Halit'in "Yetmişlik muharrirler töreni" başlıklı yazısı
Tan Gazetesi, 30 Eylül 1942

Yetmişlik muharrirler töreni

Bugün hayatta bulunan tam 61 muharrir için» yazı yazmış olmalarının ellinci yıldönümü münasebetiyle yakında bir tören yapılacakmış. insan bu haberi okuyunca birdenbire şaşkınlığa düşüyor: Demek ki bizde, en aşağı yetmişlik olmak üzere beş düzine yaşayan muharrir var. Yalnız yaşlılık istatistiği için değil, muharrir bolluğu bakımından da gerçekten sevinilecek, hattâ inanılmaycak bir şey! Fakat akla şu geliyor: Yirmisinden yetmiş beşine kadar hepsini toplasak acaba memlekette doğru manasiyle 61 murarrir bulabilir miyiz? Yaşlıya ve mesleğe saygı pek lüzumlu ve dürüs bir hareket olmakla beraber bu hareketin, hele tören şeklini alınca daha fazla incelenmeğe, listenin ayıklanmasına, mahalline ehlinin konmasına dikkat icabeder. Bundan elli yıl kadar önce, birçok genç gibi muharrirliğe özenip iki satır yazı yazdıktan sonra mesleğini bir yana bırakarak eline kalem almıyan bir zatın yarım asır geçince —kendisi bile o heveskârlığını unuttuğu halde— bir tören salonuna oturtulması ve mesleğin emektarlariyle yanyana alkışlanması benim fikrime ve mantıkıma uygun gelmiyor.


Bu gibi “jübile” ler ve kutlamalar ancak bir meslekte ad yapmış, iz bırakmış, meydana eser koymuş adamlar için, emektarlık ve sanatta devamlılık mükâfatı olursa, bir mana ifade eder. Yarın bir futbolcular töreni yapılırken benim de bilmem kaç yıl önce Galatasaray lisesinde top oynadığımı hesaba katarak sporcular sırasında yer almaklığım doğru olur mu? Doğru olmamakla kalmaz, epeyce gülünç de olur!


Sonra şu noktaya da işaret edeceğim: Bahsi geçen muharrirler kutlağında, yalnız dirilere rağbet gösteriliyor: bir talısızlik eseri olarak tam törene katılacağı zaman hakkın rahmetine kavuşan eski ve mesleğinde ünlü bir insanın hiç olmazsa oğlu, kızı, eşi düşünülmüyor: babalarının veya bağlı kaldıkları kocalarının yerine törene çağrılarak bu suretle ölenin ruhiyle beraber kalanın onurunu da kutlamak hatıra getirilmiyor. “Okuz öldii. ortaklık ayrıldı” gibi çirkin bir durumdan daima kaçınmalıyız
REFİK HALİD KARAY

Tan Gazetesi, 30 Eylül 1942

Benzer yazılar

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.

Üste dön