Refik Halit’in “Çözülen bir edebiyat sırrı” başlıklı yazısı

Refik Halit'in "Çözülen bir edebiyat sırrı" başlıklı yazısı
Tan Gazetesi, 21 Eylül 1942

Çözülen bir edebiyat sırrı

Niğde Halkevi yayımından bir eser ki bilgi, emek, göz nuru ile meydana gelmiş, yıllarca süren dikkatli ve zekâlı bir çalışmanın, derin bir ihtisasın verimi: (Divan Edebiyatı – Kelimeler ve Remizler. Mazmunlar ve Mefhumlar) sahibi Agâh Sırrı Levend’i, eşsiz başarısından dolayı, değme müellif için duymadığım bir saygı ile tebrik ederim. Bu kadar hararetle ve heyecanla söze girişmeme bakıp Babıâli Caddesinde çok defa âdet olduğu gibi aramızda içtikleri su ayrı gitmez bir dostluk mevcut bulunduğu için o zata reklâm yaptığıma hükmetmeyiniz. Yüz yüze gelmiş bile değiliz. Eser medhinde ne derece cimri olduğumu ve hatıra, gönüle bakmadığımı bilen okuyucularınım zaten öyle bir zanna kapılmalarına imkân yoktur. Tavsiye ediyorum, eski edebiyatımız hakkında doğru, sağlam, tam bir fikir edinmek istiyenler o kitabı okusunlar. Her nesil bundan ölçüye, tartıya sığmaz derecede faydalanacaktır. Divan Edebiyatının bütün manası, kıymeti, kusuru, esrarı açığa vurulmuştur. Dört yüz küsur sayfayı dikkatle gözden geçirdiniz mi artık sizin için bu edebiyat —içinden çıkılmaz, çözülmez vak’alarla dolu bir zabıta romanı. Son faslında “detektif” in izahatiyle nasıl birdenbire aydınlanır, basitleşir, bilmeceliğinden çıkarsa, öylece— muammalığını kaybetmiştir. Her unsuru ayrı ayrı ayıklanmış ve tartılmış bir analiz raporu karşısındasınızdır; yahut o edebiyat bir maket şekline girmiş, cisimlenmiş, müsbet bir fikir olmuştur.


Eserden mühim bir nokta daha anlaşılıyor: Ara sıra beş on mısra mınldanarak Divan Edebiyatım bilirim sananlara aldanmayıız; meselâ onlara sorunuzı Nailii Kadim’den:
Tariki fâkada hemkefş olup senâiye
Cenâbı külhanii lâyhâra dek gideriz

beytinin manası nedir? “Senaf ve ““Cenâbı Külhani” kimlerdir? “Lâhyâra” dan ne alıyorsunuz? Bunlan size bahsettiğim kitap öğretiverecektir. Kimya, simya, nücum. zaıçe, remil, sihir, tılsım tâbirlerine kadar! Muharrir bu eseriyle önümüze düşüp bize acaip bir âlemde, acaipliklerle dolu bir sarayı gezdiriyor ve karşılaştığımız akıl ermez san’atkarlıklann nasıl işlenip öldürüldüğünü bütün ince sırlariyle anlatıyor. Himmeti var olsun, olmalıdır ve şüphesiz ki olacaktır!

REFİK HALİD KARAY

Tan Gazetesi, 21 Eylül 1942

Benzer yazılar

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.

Üste dön