Refik Halit’in “Çürük dişimin düşündürdükleri” başlıklı yazısı

Refik Halit'in "Milletlerarası edebiyat" başlıklı yazısı
Tan Gazetesi, 13 Haziran 1942

Çürük dişimin düşündürdükleri

Altı aydanberi haber verniye banladı: önce, ağzıma soğuk su girince hafif bir sızı, bir fazla hislilik ile… Sonra, bu dişin kökünde, ara
ara, ufacık şimşekler çaktığını, sinirlerin elektrikleştiğini duydum… O güne kadar varlığının farkına varmadığım, eşlerinden ayırt etmediğim hasta
diş, artık daima kendisini hatırlatmakta, ağzımda gittikçe yabancılaşmakta, elinden geldiği ve dili döndüğü kodar; “Senden değilim, sana düşmanım” diye bağırmaktadır. Belli ki yarın minesi büsbütün delinerek, büsbütün oyularak ve kovuklaşarak kurtarılmaz hale gelecek, ayrıca ağrıyacak ve başıma iş açacak!..


Ne duruyorum, niçin dişçiye gitmiyorum Daha doğrusu, ilk ihtarlara aldınş etmedim de niye bekledim ve bir günlük tedavi ile, dolgu ile kurtarabileceğim o dişi, çektirmeden kurtulamıyacağım şekle getirdim? İhmal, iradesizlik, tevekkül “belki artmaz, ilerlemez, kendi kendine düzelir… ümidi…” Münasebetsizlik! Bunda biraz da zahmetten kaçınmanın, ağzımı açıp içinde aletler oynatmaktan hazzetmeyişin, itiyatlarımı bozmak istemeyişimin tesiri yar. Her ne olursa olsun, kabahatliyim, kusurluyum ve cezasını çekeceğim; en aşağı bir diş daha kaybedeceğim.


(Lokman hekimin öğütleri) arasında yer alması lâzımgelen bir konuyu kendi köşemde yazmam sebepsiz değildir: Ben bu diş
meselesinde gösterdiğim savsaklık, idaresizlik, iradesizlik, zahmetten çekinme ve itiyadımı, rahatımı bozmamak bakımından geçen harp sonu diplomatlarından ve hükümet adamlarından farksız hareket ettim. Nasıl dişim, uzun zamandanberi pek belirtici işaretlerle işin sonu nereye varacağını bildirdi ise dünya vaziyeti de o hususta — kör körüm, parmağım gözüne daha sert, daha uyandırıcı ihtarlarda bulundu; “son pişmanlık fayda vermez…” dedi; aldırılmadı. İşte bu savsak ve pasif politika iledir ki İkinci Cihan harbinde arzın bir an dişi daha, feryat figan, çene kemiği de parçalanarak en korkunç şekilde sökülmektedir Diyorlar ki, artık maymunun gözü açılmış, diplomat dişçiler bundan sonra dünyanın ağzmı ikide bir muayeneden geçirecek ve en küçük bir benek gördüler mi, hemen tedavisine koşacaklarmış. Fakat, o zamana kadar, arzın, Kerem gibi otuz iki dişi, harp aşkına, sökülmemiş. ağzı çarşamba pazarına dönmemiş olursa!
REFİK HALİD KARAY

Tan Gazetesi, 13 Haziran 1942

Benzer yazılar

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.

Üste dön