A. C. Saraçoğlu’nun “İstanbul Belediyesi ve güvercinler” başlıklı yazısı

14 Temmuz 1941, Yeni Sabah Gazetesi

İstanbul Belediyesi ve güvercinler

Belediye güvercinlere yem atmayı yasak edecekmiş. Bu yasağın sebebi de bu hayvanların her tarafı pislemeleri imiş!
Bize kalırsa yasak etmek ne kelime? Belediye şehrin belli başlı göz önündeki meydanlarına birer güvercin heykeli dikmek suretiyle kadirşinaslığını isbat etmelidir. Zira güvercin belediyenin tanzifat şubesinin en belli başlı yardımcılarından biridir.

Zaten eskiden beri İstanbul nisbi temizliğinin bir kısmını ehli hayvanlara borçlu olagelmiştir. Meselâ mutlakiyet ve meşrutiyet devirlerinde sokak köpeklerinin sokaklarda et, kemik kırıntılarını mide tarikiyle bel’etmek suretiyle İstanbul sokaklarına ettikleri hizmeti hangi insaf sahibi hemşehri inkâr edebilir? Meşrutiyeti müteakip köpeklerin Hayırsız adaya nefyedilmelerini hatırlayanlar, o umumî sürgünden sonra sokakların arz ettği manzarayı da her halde derhatır edeceklerdir. O kadar uzağa gitmeğe lüzum yok, bugün bile lstanbulun bazı kuytu ve kenar semt sokakları, müzahrafatı masrafsız yok eden o dört ayaklı temizlik hadimlerinin hasretini muhakkak çekiyorlardır.

Öteyi beriyi kirletmesine mukabil güvercinin İstanbul’a yaptığı hizmetler ölçülemiyecek kadar çoktur. Göze güzel görünmelerinden, o tatlı; — Hu, hu! larından ve hakiki her İstanbul çocuğunun, tıpkı anne ninnisi gibi, yüreğinde yer etmiş:
— Üsküdara gideyim, üstübüler dokuyayım! — temposuna uyan sabah ötüşlerinden başka güvercinlerin İstanbulun hususiyeti bakımından da ehemmiyetli bir mevkileri vardır. Güvercinsiz Beyazıd ve Sultanahmet meydanlarını tasavvur etmek bile insana kasvet veriyor. Sayın Lütfi Kırdar gibi İstanbulu baştan başa muazzam bir parka ve hudutsuz bir çimenzare çevirmeğe azmetmiş bir belediye reisimizin zamanı idaresinde o azametli parkın ve vüsatli yeşil sahanın kuşsuz kalması gerçeklen bir nasipsizlik olur.

Mütarekede, İstanbul renk renk, cins cins düşman askerlerinin elinde bulunduğu sırada Fransız mı, İtalyan mı, yoksa rengârenk müstemleke askerleri mi şimdi lâyıkiyle hatırlayamadığımız yabancı insanlar İstanbul güvercinlerini vurup yemeğe kalkınışlar ve galiba cami kubbesinde güvercin avlayım derken o aralık ezan okumakta olan talihsiz bir müezzini de yaralamışlardı. O zamanlar yapılan müracaatlar üzerine İstanbul güvercinleri, yamyam müstevlilerin elinden tatlı canlarını, hamdolsun az zayiatla, kurtarabildilerdi. Bu sefer Prost’un kübik fantezilerine kurban giderlerse gerçekten acınır.

İstanbul güvercinlerini, ortalığı pisliyorlar diye açlığa ve inkıraza mahkûm etmek! … Halbuki, zavallı güvercinlerin kirlerine gelinciye kadar İstanbulda kaldırılacak o kadar çok şey var ki….
A. C. SARAÇOĞLU

14 Temmuz 1941, Yeni Sabah Gazetesi

Benzer yazılar

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.

Üste dön