Feridun Ankara isimli öğretmenin 6. Türk Dil Kurultayındaki konuşması

Feridun Ankara bu görüşlerini 19 Aralık 1949 tarihinde yapılan 6. Türk Dil Kurultayının birinci birleşiminde dile getirmiştir.

Kurultayın sayın üyeleri! Büyük Türk Milletinin yüzyıllardan beri cektiği dil çilesini hepimiz biliyoruz. Bu çileden kurtulmak için girişilen dili sadeleştirme savaşının, en az yüz yıllık bir tarihi vardır. Bunu da hepimiz biliyoruz. Türk dilini yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarma yolunda harcanan emekler meyvasını yayaş yavaş vermektedir. Bununla beraber dil çilesini bugün de doldurmuş değiliz. Çatışmalar sert ve çetindir. Bu, bizlerin gözünü yıldırmıyacak, inanlanmızı gevşetmiyecektir.

Tanzimat öncesi ve sonrası içindeki uğraşmalarda Belagatciler, Fesatçılar nasıl aldanmışlar ve yenilmişler ise bugün de Osmanlıcacılar aynı akıbetle karşı karşıyadırlar.

“Dil elden gidiyor!” diye bugün kopan kıyametler dün de kopmuştu. Dün bu kıyameti koparanlar arasında bir takım şairler ve müderrisler vardı. Bugün de yine bir takım profesörler ve şairler vardır.

Dün, “Arapça söndü, Acemce koğuldu; mezarından Kayıhan lisanı çıktı. Halkı Ramazam Şerif, suali hatır, talakı selasa demekten nasıl menedebiliriz? Terkipleri lisanımızdan ihraç edemeyiz. Yedi asırdan beri lisanımıza yerleşmiştir. Birkaç kişinin arzusu ile terkedivermek muhaldir” diyorlardı.

Bugün ise. “Asyanın çağıltılı, gürültülü dilini, Mahmudı Kaşga­ri’nin yontulmamış çirkin kelimelerini dilimize sokuyorlar. Bin yıl­lık Türk dilini bozuyorlar. Türkçenin kendine malettiği, şişmanlat­tığı, zayıflattığı, uzattığı, kısalttığı, incelttiği, kalınlaştırdığı kelimeleri atıyorlar” diyorlar. Dünkü seslerle bugünkiler aynı. Yalnız bugünkilerin sesleri daha öfkeli, daha hınçlı!

Çok Sayın Arkadaşlarım! Her Türk aydını inandığı bir davaya bağlanabilir ve fikirlerini istediği gibi savunabilir. Fikre saygı göstermek gerektir. Ancak bu saygı tek taraflı olmamalıdır. Dil devrimini benimsemiş insanları düşman gözü ile görmeğe kimsenin hakkı yoktur.

Türk Dil devrimi, başlı başına bir bütün değildir. Bütünün bir kolu, yaydığımız devrimler zincirinin bir halkasıdır. Dil devrimini köstekleme gayretlerinin arkasında gizlenen kötü niyetleri gözden kaçırmamalıyız. Zamanın dilde yaptığı temizlik ne olursa olsun, Osmanlıca bu milletin dili değildir. Bu gerçeği Şemseddin Sami ne güzel belirtmiştir: “Üç lisandan mürekkep bir lisan, dünyanın hiç bir yerinde görülmemiştir. Bu nasıl lisandır ki Araba söylesen anlamaz, Aceme söylesen anlamaz, Türke söylesen anlamaz.”

Gelin de siz bunu karşımızdakilere söyleyin. Hemen kaşları çatılıyor ve “Türkçeden bütün yabancı kelimeleri atmak istiyen tasfiyeciler, İslam medeniyetindeki kültür hazinesine dokunuyorlar. Türk milleti bin yılın kendisine verdiği kelimeleri atamaz” diyorlar.

Edebi bir şahsiyetin kullandığı şu kelimelerden vazgeçilemez: Fakat, halet, madem ki, vakıa, cihet, gayrımemnun, mevcudiyet, şe­kil, haddi zatında,. sefarethane, yekpare, kehkeşan” diye ilave ediyorlar.

Arkasından da mücerret kelimelere uydurma karşılıklar bulunduğunu yana yakıla anlatıyorlar. Osmanlıcanın uydurduğu “maarif” ve “mektep”, onlara göre uydurma değil, Dil Kurumunun ortaya attığı “eğitim” ve “okul” uydurmadır. “Alaimi sema” dan “eleğim sağına” yapılmıştır, “Ebem kuşağı” uydurmadır.

“Emrivaki” e “olupbitti”, “aklı selim” e “sağduyu”, asayiş” e “güven” derseniz Türk milletine ihanet etmiş olursunuz. Bu uydurma kelimeleri kullanması için Türk milleti zorlanıyormuş! Bu, ne gülünç bir iddiadır. Gerçekten bir zorlama olsaydı, “Başbakan” a, “Başvekil”, “Milletvekili” ne “Mebus” demekte ayak direyebilirler miydi?

Bir de sık sık Türkçenin zevkinden söz açılmakta, uydurma kelimelerin zevksizliği ileri sürülmektedir. Büyük Atatürk’e saygısızlık yapılan bir kongrede “kıvanç” kelimesine saldırılmış, zevksiz olduğu iddia edilmiştir. Zevk de onların tekelindeki. Biraz köşelerinden çıksınlar da yiğitler yatağı Anadolu’yu dolaşsınlar; belki “kıvanç” ın zevkine varırlar. Biz onu beşikten beri tadıyoruz.

Altıncı Türk Dil Kurultayı 1949 Birleşimler Tutanaklar, Sayfa 56-58
TBMM Kütüphanesi Açık Erişim Koleksiyonu

Benzer yazılar

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.

Üste dön